NEDEN: VERONA

Seyahat planlarımın arasında Verona hiç yok iken, Arena Di Verona'da operanın 100. Yılının Andrea Bocelli ve Placido Domingo ile kutlanacağını öğrenen ben uçak biletlerini almadan eşime de sürpriz yaparak önce konser biletlerini aldım. İnsan hayatında bir kez Bocelli'yi ve Domingo'yu canlı dinlemeli diye düşünürken ardından peş peşe İstanbul'da Bocelli ve Domingo konserleri oldu ve iki kez canlı izledim, ne mutlu bana:) İnternette çok kafa karıştıran bilet satış siteleri vardı. Ben direkt etkinliğin call center'ı aracılığı ile telefonla satın aldım. Telefondaki kadına nasıl rica ettiysem 8. sıradan orkestra ile iç içe tam sahneye bakan yerleri bize vermiş. Bu yazıdan haberi olmasa da kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum:)

THY'nin direkt Verona uçuşu yoktu, Alitalia ile Roma'da aktarma yapıp Verona'ya uçup ordan otobüsle şehre gelmek çok kolay. Oteli tam Arena'nın karşısında buldum neyse ki. Verona'da oteller eski evlerden çevirme olduğu için tuvalet ve banyo genelde ortak kullanımlı. Bu konuda hassas iseniz gitmeden önce dikkat etmenizi öneririm. Hotel Torcolo'nun WC'leri odaların içinde. 80'lerine gelmiş iki hanım karşıladı bizi. Buongiorno'laştıktan sonra konsere mi geldiniz sizde dedi :) Ee Arena 22 bin kişilik, inanması zor ama bu küçük şehirde Arena 22 bin kişi ile full doluydu. 60'ın üzerinde giriş kapısı olan Arena'nın konser başlamadan önce onca insan belli bir düzen içinde itiş kakış olmadan içeri girmesi de ayrıca etkileyici.

Roma döneminde yapılan Arena o zamanlar 30 bin kişilik gladyatör ve yarışlar için kullanılıyormuş. En dıştaki ringin yok olduğu 1117'deki depremden sonra, sadece tek duvarı kalan arena, büyüyen Orta çağ şehrinin taş ocağı olarak hizmet etmiş. Rönesans döneminde tekrar tiyatro olarak kullanılmak istense de bu ancak 10 Ağustos 1913'de Guiseppe Verdi'nin 100. doğum gününde Aida Operasıyla gerçekleşebilmiş. Muhteşem bir akustiğe sahip Arena'da 1913'den beri her yıl Haziran-Temmuz-Ağustos aylarında opera ve rock konserlerine ev sahipliği yapıyor. Arena'nın 100. yıl kutlamalarında orada bulunmak, 1913 yılına ait dekorlar ile 1000'in üzerinde sanatçının yer aldığı bu coşkulu konseri canlı izlemek çok keyifliydi.

İzlemek isteyenler için link Traviata - libiam ne' lieti calici

Non Ti Scordar Di Me - Andrea Bocelli & Plácido Domingo

Son kalan kanat

Hem göze hem kulağa hitap eden bu muhteşem 3 saatlik geceden Verona'nın diğer güzelliklerine de bir bakalım. Genelde İtalya'yı tur ile gezerken 2 saat uğranan bir durak gibi görmek bence bu şehre büyük haksızlık oluyor. En az 1 gece kalıp bir konser izleyip şehri gezmek daha anlamlı olacaktır. İnsanın ruhu dinleniyor.

Verona'da iki meydan var. Arena di Verona'nın olduğu Piazza Bra ve Torre di Lamberti kulesinin olduğu Piazza Erbe. Piazza Erbe'de kurulu pazardan meyve yiyebilir ve meydandaki café ve pizzacıları yemek için tercih edebilirsiniz. Gördüğüm kuleye çıkma merakımı burada da giderdim ve şehre tepeden baktım. Kulenin inşası 1172 yılında başlamış ve 84 metre yükseklikte. 368 basamak çıkıp şehre tepeden bakmaya gerçekten değer. Haliniz kalırsa bir de yukarıda kocaman bir çan var çan kulesine kadar bir 40-50 basamak çıkabilirsiniz.

Erbe meydanının ortasında da harika bir Dante heykeli var. Kuleden inince yorgunluk atmak için aşağıdaki dondurmacıda Gelato yiyip biraz soluklanın.

yoruldum mu ne?:)

Torre di Lamberti

Piazza Erbe

Verona tarihi ve mimari açıdan çok önemli olduğundan Unesco Dünya Mirasları listesine eklenmiş şehirlerden. Ayrıca Verona, Romeo ve Juliet'in şehri olarak da bilinir. O zaman yolumuzu bu büyük aşkın kahramanlarının doğru çevirelim.

William Shakespeare'nin dünya klasikleri arasında yer alan düşman iki ailenin birbirini çok seven gençlerinin trajik aşk hikayesinin anlatır. Eve giderken etrafta Romeo ve Juliet ile ilgili çok sayıda hediyelik eşya bulmanız da mümkün. Biz gittiğimizde çok kalabalıktı, eve çıkmak için kuyrukta beklemeyi göze alamadım. Verona'dan Adige nehri geçiyor. Nehir kenarında yürüyüş yapmak şehir meydanındaki kalabalıktan sıkılanlara başka bir alternatif olabilir.