7 Aralık 2016 Çarşamba

Budapeşte



Mayıs 2016



Açık söylemek gerekirse mimari olarak güzel ama bir şeyleri eksik hissettiğim şehir. Genelde her gezi dönüşü "buraya tekrar gelmeliyim, şuralara da gitmeli ve görmeliyim" hissi ile şehirden ayrılırım. Budapeşte'de böyle olmadı. Daha da olumsuz bir şeyler yazıp gidip görmek isteyenlerin hevesini kırmayalım. Bu tamamen benim fikrim. Eklemeden geçmeyeyim, taksicilere ve hırsızlara dikkat etmeyi unutmayın. Ben fotoğraflı anlatımıma başlayayım. 

Budapeşte yazıma görkemli parlamento binası ile başlamak istedim. Avrupa'nın 3. büyük parlamento binası. Gece ayrı gündüz ayrı güzel. Tekne gezisi almak isterseniz tur ile gittiğinizde fazla fazla paralar ödemeyin. 9 €'ya Tuna nehrine indiğinizde peşpeşe tekneler kalkıyor. Size teknede audio guide veriliyor, bunun için rehbere ihtiyacınız yok. 9 Euro'ya dahil bir de içecek servisi var. 


Zincirli köprü, Buda ve Peşte 'yi birbirine bağlayan, Tuna üzerindeki meşhur köprü. Budapeşte ile ilgili diğer bilgilere bloglardan ulaşabilieceğiniz için çok detaya girmiyorum. Birbirini tekrar eden bloglardan olmayalım.  


Kahramanlar Meydanı. Ortadaki yüksek kolonda Aziz Stephan heykeli. Altında ise 7 tane heykel Macar halkının kabile liderleri. Ortada büyük Macar Prensi Arpad bulunmakta. Beni en çok etkileyen yerlerden biri oldu bu meydan. Sağ kanattaki üç kahramanın hikayesinden size kısaca bahsedeceğim.


Kossuth Lajos


Kossut Lajos Kütahya'da yaşamış Macar Özgürlük Savaşçısı. 1849'da ülkesinin bağımsızlığını ilan eden ve Macaristan'ın "geçici" sıfatıyla da olsa ilk cumhurbaşkanı olan Lajos Kossuth, Avusturya'ya karşı verilen savaşı Rusya'nın Avusturya yanında savaşa girmesi üzerine kaybetmiş ve Kütahya'ya sürgün edilmiştir. Yaşadığı yer müze olarak 1982'den beri ziyaretçilerine açık. 1850-1851 yılları arasında kaldığı evde Macaristan için hazırladığı anayasa taslağı metnini, Macar kültürü ile ilgili objeler ve Lajos'un özel eşyaları görülebilir. Osmanlı İmparatorluğuna sığınarak bu evde ailesi ile beraber bir yıl yaşayan Layos Kossuth, Türkçe bir dil bilgisi kitabı da yazmış. Müzede yazdığı dil bilgisi kitabının fotokopileri, müzik aletleri, tütün kıyacağı, tabaka gibi objeler, 18. yy'dan kalma bir piyano, porselen yemek takımları ve Budapeşte'ye ait eski fotoğraflar yer alıyor. 

1851 yılında Amerikan Savaş gemisi ile ülkeyi terk edene kadar Kütahya'da yaşamıştır. Macar Özgürlük Savaşının yıl dönümünde müzede düzenlenen törenle her yıl anılmaktadır. 





Diğer kahramanımız Tekirdağlı Rakoczi.

1704-1711 yılları arasında Erdel Prensi olan Rakoczi 1700 yılında Habsburg hanedanına karşı yapılacak olası bir Macar bağımsızlık savaşı için Fransa'nın desteğini almış. Bununla birlikte Avusturya istihbarat servisinin bu konudan haberdar olması sonucunda tutuklanmış ve hapsedilmiş, ölüm cezasına çarptırılınca hapisten kaçıp Polonya'ya iltica etmiş. 1703 yılında bağımsızlık savaşı başlayınca II. Ferenc Rakoczi adıyla Erdel Prensi ünvanını almış. 1705 yılında da Macaristan Prensi ilan edilmiş. 1708 de Macar ordusu savaşı kaybedince Rakoczi için sürgün yılları başlamış. Osmanlı İmparatorluğu'nun davetiyle son 20 senesini Tekirdağ'da geçirmiş.  
Tekirdağ merkezde Barbaros caddesi üzerinde eski bir Türk evi olan Rakoczi'nin yaşadığı ev Macar Halk kurtuluş Kahramanı II.Rakoczi French'in anıları Macar hükümeti tarafından müze olarak düzenlenmiş. Mülkiyeti ve içindeki eşyalar Macar Hükümetine ait olan müze 1982 yılında ziyarete açılmış. Tekirdağ'da ayrıca Rakoczi adını taşıyan bir de çeşme vardır.




3.Kahramanımız İzmit'li Tökeli İmre. 

Erdel Prensi, Osmanlı yanlısı ve Habsburg karşıtı bir Macar devlet adamı. Avusturya yönetimindeki Macarların şefi. Protestan Macarlar Avusturya İmparatoru'nun Katolik mezhebine geçmeleri için yaptığı teklifi kabul etmeyip Tökeli İmre başkanlığında ayaklanmışlar. Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmet Paşa'ya başvurarak Osmanlı himayesine girmek istediğini bildirmiş fakat Avusturya ile barışı bozmak istemeyen Sadrazam olumlu bir karşılık vermemiş. Buna rağmen Tökeli İmre savaşa devam etmiş ve yukarı Macaristan'ı ele geçirmiş. Taraftarlarının çoğu kendisini terk edince Fazıl Ahmet Paşa'ya 1681 yılında  teklifini yinelemiş hediyeler göndererek yakınlık kurmuş. Türklerden aldığı kuvvetle Avusturya kalesini ele geçirdi. 2. Viyana bozgunundan sonra önceden aldığı kaleleri kaybetti. 1688'e kadar direnen Tökeli İmre Avusturya'lılara teslim oldu ve Viyana'ya götürüldü. Serbest kaldıktan sonra Osmanlı-Kutsal ittifak savaşları boyunca Osmanlı ordusunda görev alır. Türk ve Tatar kuvvetlerinin başında Transilvanya'ya girer ve Germen Ordusunu yenilgiye uğratır. Zenta yenilgisinden sonra İzmit'e çekilir. Karlofça Barış görüşmelerinde Avusturyalılar Tökeli İmre'yi kendilerine teslim edilmesini istedilerse de Osmanlı Devleti kabul etmez. Tökeli İmre 1705 yılında ölene kadar İzmit'te yaşar. İzmit'te Kartepe'ye yakın bir yerlerde 500'ün üzerinde destekçisi ile beraber yaşamış. Kartepe'li arkadaşların biraz gerilere giderek acaba Macar olabilir miyiz diye araştırmalarında fayda var :) 
Tökeli İmre mührünün üzerine "Kral- Orta Macar'ım ki namım Tökeli İmre, Müin-i Ali Osman'ım daim hazırım emre" yazdırmış. 

Macaristan'ın tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Kral Thököly İmre ölüm yıldönümlerinde Kartepe ilçesine bağlı Karatepe köyünde Macar heyet ile beraber hep anılır.

Üç Kahramanımız bir arada

Biz 8 hanım Budapeşte'de kahve içecek yer bulmakta çok zorlandık, hatta bulamadık. Bir Avrupa şehri olarak ciddi bir hayal kırıklığı yarattı bizde, Budapeşte'nin çok turistik bir şehir olmasına rağmen.

New York Cafe 
NewYork Cafe
Rezervasyonsuz giderseniz yer bulamayabilirsiniz. Biz ilk gün şanslıydık ve yer bulabildik. Pazar sabah kapısında kuyruk vardı ve çok istememize rağmen giremedik. İçerisi müze gibi. Etrafı fotoğraflayıp incelemekten insan kendini alamıyor. Budapeşte'de mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Lezzet konusunda garanti veremiyorum, Gulaş çorbası başarılıydı ama arkadaşlarımın yediği makarna da bir o kadar başarısız. Mekana para veriliyor sanki yeme-içme sıradan.



NewYork Cafe


Estergon Kalesi ve Estergon Katedrali

Macaristan ve Osmanlı tarihinde büyük önem taşıyan kale. 1241 yılındaki Moğol istilasına kadar Macar Krallığının idari ve dini merkezi olmuştur. Osmanlı Devleti ilk defa 1543'te Avusturyalıların yönetimindeki kaleyi zapt etti. 1595 yılında Osmanlılar kaleyi teslim etmek zorunda kalması türkülere bile konu olmuştur. Kaleyi 1605 yılında yeniden zapt eden Osmanlı Devleti 1683'te tekrar kalenin idaresini kaybetti.



Estergon Katedrali 

Macaristan'ın en büyük kilisesi, 8500 kişilik. Katedral'in altında kahraman ve azizlerin mezarları yer almaktadır. Devasa kubbede ise ilk defa tanrı resmedilmiş ve yanında oğlu İsa resmedilmiş. Üçgen şeklinde şapkası ile teslisi ifade ediyor. (Tanrının baba, oğul ve kutsal ruhtan oluşan üçlemesi)









Estergon'dan Slovakya


Aziz Matthias Kilisesi


İlk olarak 1050 yılında Macar Kralı Stephan tarafından yapılan kilise 1241 yılında yoğun Moğol saldırılarında yıkılmış, 13.YY sonları 14.YY başında Kral Matthias tarafından yeniden yaptırılmıştır. Kralların taç giyme törenlerinin yapıldığı kilise Buda kalesi içinde yer alır. Çatısı havzaya yerleşen 7 Macar kabilesinin çadırını temsilen çadır biçimindedir. Osmanlılar Macaristan'ı fethettikten sonra Matthias kilisesi içindeki kıymetli hazine Bratislava'ya götürülmüş, kilisenin içinde yer alan figürler kapatılarak cami olarak kullanılmıştır. Hatta ilk cuma namazını Kanuni Sultan Süleyman burada kılmıştır.



Fisherman's Bastion
Üzerinde bulunan 7 küçük kule 896 yılında havzaya yerleşen yedi kişilik Macar kabilesini temsilen yapılmıştır. 100 senelik bir geçmişi olmasına rağmen şehirde manzara için tercih edilen yerlerin başında geliyor. Biz gezdiğimizde çok yağmur yağdığından manzaranın tadını fazla çıkaramadık. İsmini ise tarih boyunca balıkçılardan çok destek gördükleri için onların anısına yapılmış ve ismini de Balıkçı Tabyası diye balıkçılardan almıştır.





Atatürk Yolu
Kahramanlar Meydanı






Fisherman's Bastion'dan Peşte'ye bakış





Busapeşte Keleti (İstasyon)



Estergon kalesine karşı, kaleden sadece kalıntılar kalmış

Estergon Katedral girişi


150 dense de 145 yıl Osmanlı idaresinde kalmış Macaristan.
O 5 yıl bile Macarlar için çok önemli. Budapeşte'de Osmanlı'dan kalma bir cami 
Szentendre (Budapeşte'ye yakın küçük bir kasaba)


Szentendre


Szentendre


Szentendre
Bir sonraki yazım Bologna/İtalya olacak

4 yorum:

  1. Her yazıda olduğu gibi yalın bir anlatım, beraberinde müthiş fotoğraflar. İnsan gezmiş gibi oluyor. Budapeşte herşeye rağmen görülmesi gereken yerlerden biri bence. Gezmek için bir NEDEN :) Ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
  2. Harika fotoğraflarla bir kez daha gezmiş gibi oldum... Bayıldım ❤️

    YanıtlaSil